Kendi tanıtımları :
1.öz'e dönüş eylem planı zincirinin halkalarından birisidir.
hayırlı olsundur.
irtica ve mürteci kavramlarının bütün olumsuz siyasi içeriğine yıllardır maruz kalan, kafamıza vurula vurula ezberletilmiş onca söz dizimleri içerisinde, neyi nasıl öğrenmemiz ve kullanmamız gerektiği konusundaki olanca dayatmalar karşısında şekillendirilmeye çalışılan sen-ben-o, biz-siz-onların, bir değil, birkaç neslin sıkışmış enerjisini, iğne ucu kadar bir boşluktan geri döndürme, aslına irca etme çabasının da bir ürünüdür.
işbu sözlük, sizi bir anda tarihin karanlıklarına götürebilir, uyarmadılar demeyin.
tarihin karanlıkları;
batılı tespitini yapanlar tarafından küçümsenen,
oryantalistlerden medet uman,
pozitif olanın, yere düşen bir bardak gibi dağılabilir olduğuna hükmeden, günümüzün aydınlığını geçmişin karanlığına bağlayan,
geçmişi karartarak günümüzü aydınlatan,
böylece 100 yıl sonrasının aydınlığı için bugünü karartmaktan çekinmeyen,
ilahi olanı teolojik rasyonalizmle açıklayan,
hayatı bir fenomen zannedip laboratuarcı ağızlarıyla hayat hakkında ölü ahkamlar kesen,
ülkelerin gelişmişliğini gayr-i safi milli hasıla değeriyle ölçebilen,
"ama şarabın da kendine göre faydaları var" diyen,
hristiyanlığın kapitalizme bir eşik, kapitalizmin günümüz değerlerinden bir dinamik, bu dinamiğin dostlarının özgürlük ve demokrasi olduğunu savunan,
özgürlüğü hareket kabiliyetine, hareket kabiliyetini fizyoloji ve sermayeye entegre eden,
teknik düşünceyi bilim hurafesine konu eden,
toplumu salt ekonomiyle açıklayan, economicus insanın bir insan modeli olabileceğini modelleyebilen,
çağlık kavramlar üretebilen, çağlık kavramlar her ne ise geçmiş çağlık kavramlar gibi olmayıp daha çağlık kavramlar olabilen,
insanın seçimlerini akaide konu edip fıkhî hüküm çıkartan, bununla yetinmeyip hükmünü tefsir usulü olarak kullanan, ürettiği tefsir usulüyle yabancı dil öğrenmeye gerek olmadığını savunan,
gizliden gizliye islam'da bir enternasyonalizmin olduğunu savunan,
niçe, haydigır, fuko gibi batılı bilgi sevicilerden ayetlere dolaylı saptamaları tespit edip lüzumsuzluk yapabilen,
doğruyu bildiği halde bir türlü ifade edemeyen, bu yüzden sezgiciliğin sığ limanına sığınmaktan başka çaresi kalmayan,
psikiatrinin gerçekten tıbbın bir dalı olduğuna inanan,
psikolojiyi ruh kavramından çıkarsayıp da ruhu metafizik diye küçümseyen,
ruhu metafizik diye küçümserken, kendine göre bir ruh tanımıyla maretyalizm üreten, sinemayı gerçekten bir sanat dalı zanneden, estetikle aksiyoloji ayrımını bilmeyen, bir inşaatı ?modern? olarak niteleyebilen,
sebeple sonuç arasındaki mesafeyi bilmesine rağmen saptayamadığı agnostisizmi aracılığıyla trajedisini bir maddenin parçalanması olarak bünyeden atabileceğini sanan,
siyasi bir düşünce ile itikadi bir düşünceyi birbirinden ayıramayan,
medyayı şov, şovu medya zanneden,
bir kumaşın üzerine ?anarşizmin bayrağı yoktur? diye yazıp kumaş dalgalandıran,
marx?ı ilerici olarak niteleyip onunla aynı dönemi yaşayan bir sürü insanı gerici olarak ilan edebilen,
hegel?e rağmen ve onun üstüne hala sol ve sağ kavramları hoyratça kullanabilen,
gestalt psikolojisini nimetten sayıp, yetinmeyip bir de kırmasından nlp üretip başarı diye narsisistik bir egoizmi değerselleştiren,
kavram açıklamaya dayalı olarak örgütlü bir iktidar adayı topluluğunun, toplum mühendisliğine yönelerek aydın?ı, aydınlığı, aydınlanmayı tanımlayan,
millet aileliğinden ulusalcılık nosyonu türeten, ürettiği bu nosyonla da militarizmi yerel bir demokrasinin çekirdeği ve dinamiği sayan,
gerçekle hakikati, hakikatle doğruyu birbirine karıştıran,
az okuyan çok düşünen, çok düşünen az okuyan, okumak neyse onu her bulduğunu okumak olarak anlayan, her bulduğunu okumakla da tek bir şeyi okumak arasındaki ilişkiyi kuramayan, tek bir şeyi okumakla da her şeyi okumanın ilmini alamayan,
ne yaparsa yapsın, her haliyle entropiyi kendi şahsında tecessüm ettiren,
moderniteye hem içeriden, hem dışarıdan bakabilen,
stilize,
entegre,
sterilize,
adapte,
hizalı,
çizgide,
akış içerisinde,
topluca tanrılaşma hevesinde,
öğretimli,
diplomalı,
kravatlı,
fularlı,
paralı,
silahlı,
her zaman haklı,
yüze sallanan türden parmaklı,
?
kişilerin kaygılarını ruh düzeyinde haklı çıkartır.
bu beyan, haklılıkları içimizde barındırmak istemediğimiz şemanın resmidir.
biz kendimizi belirledik, her cümle kurabilen da edeben önce kendisini belirlesin.
demiş ve yola çıkmıştır.