Ankaramda sonbahar

November 17th, 2006

ankara da 8. sonbaharım. ne cok zaman gecirmişiz ama hiç biri bu kadar degerli olmadı sanırım. yavas yavas ayrılık ruzgarları esmeye basladı. birde ben isteyerek estiriyorum bu ruzgarları, sevgiliye ihanet eder gibi hissediyorum kendimi, ama bazen ayrılık gerekir sevgileri guclendirmek için, dondugumde daha bi degerini bilecegim buraların, topragımın, ankara da sonbaharın guzelliginin. kısla karısık sonbaharlarınıseviyorum ankaranın, sabah dondurup, ogleden sonra yakıp, aksamına ılık bir havaya bırakan sonaharlarını. bi anda bastıran yagmurdan sonra topragının kokusunu, en cokta rengarenk yapraklarını, sonbahar renklerini icon smile Ankaramda sonbahar , baharda olmayan sey bu işte, agacların dibine dokulmus her biri farklı tondaki yapraklar. heler birde gunbatımıyla renkleri ortusmusse seyreyleyin manzarayı. gunes kızıl gokyuzunde veda ederken ankarama oda huznunu ifade ediyor yapraklardaki renkleriyle. gunes yerini aya bırakırken agaclarda ustlerini ortecek beyaz ortuyu bekliyor. beklerkende hazırlanıyor, en tatlı en cekici renklerini bezeniyor. insan sevdigine nasıl hazırlanırda agaclarda o sekilde bekliyor karakısı. ankarada karakıs bembeyaz bi ortudur karalıktan ziyade. hatta yollarına serilir yapraklar beyaz ortunun, gelse die kendini yerlere atar. simdi dusunuyorumda dunyada farkında olmadıgımız ne cok sevgi var. yere dokulen yaprakların toprak sevgisi var belkide, topragın bagrında kaybolup kendini onunla butunleştirme icon smile Ankaramda sonbahar . kucuklukten alıskanlıgımdır agacların altında biriken yaprakları toplayıp ustune oturmak yada onları dagıta dagıta yurumek. cıkan hısırtıları dinlemek, onları ezmeden oradan oraya savurmak, aralarındaki o hafif nemi hissetmek. ve bununla mutlu olabilmek. dokulen yapraklar hiçte kırılgan degillerdir bide, kendilerine has bi yumusaklıkları vardır, bole bi hassasiyetleri, ama ne yesil halinde bile daha kırılgandırlar, onlarda buyudukce olgunlasıyorlar mı ne icon smile Ankaramda sonbahar , Yaratan bilir…bu yıl karakıs erken bastırsada, agacların arasında yaprakları dagıta dagıta kosamasamda, yalın ayak icinde gezip ıslanamasamda, ankarada belki bu son sonbaharım olsada seviyorum ben sehri ve bu sehrin her tonunu…

-ebrasi

Köşedeki tüm yazılar :

konuk yazarlar


Köşeler

En Son Yazılar